DEÜ Talks” etkinliği kapsamında gazeteci, televizyon ve radyo programcısı Hakan Çelik, “Küresel Gelişmeler ve Türkiye’nin Konumu” başlıklı söyleşide öğrenciler ve akademisyenlerle bir araya geldi. Çelik, Gazze’deki insanlık dra...


DEÜ Talks” etkinliği kapsamında gazeteci, televizyon ve radyo programcısı Hakan Çelik, “Küresel Gelişmeler ve Türkiye’nin Konumu” başlıklı söyleşide öğrenciler ve akademisyenlerle bir araya geldi. Çelik, Gazze’deki insanlık dramından medyanın dönüşümüne dikkati çekti.
İZMİR (İGFA) - DEÜ Sabancı Kültür Sarayı’nda düzenlenen etkinliğin moderatörlüğünü iletişimci, yazar-şair ve çevirmen Atakan Yavuz üstlendi.
Programı; DEÜ Rektörü Prof. Dr. Bayram Yılmaz, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Hamdi Şükür Kılıç, Prof. Dr. Mehmet Birhan Yılmaz ve Prof. Dr. Dilşen İnce Erdoğan, Genel Sekreter V. Prof. Dr. Dündar Yener, akademik-idari yöneticiler, akademisyenler ve öğrenciler takip etti.
REKTÖR YILMAZ: HER FAKÜLTEMİZ BAŞIMIZIN TACI
Etkinliğin açılışında konuşan Rektör Prof. Dr. Bayram Yılmaz, DEÜ’nün Türkiye’nin köklü araştırma üniversitelerinden biri olduğuna dikkat çekerek, “Dokuz Eylül Üniversitesi, büyük bir araştırma üniversitesi; 60 binden fazla öğrencimiz var. 18 fakültemiz, 10 enstitümüz, 7 yüksekokulumuz ve 1 konservatuvarımızla komple bir üniversiteyiz. Fakültelerimizin her biri bizim göz bebeğimiz, başımızın tacıdır. Üniversitemizi ben hep Selçuklu kartalına benzetirim. Fen bilimleri ile mühendislik bilimlerini ise bu kartalın kanatlarına… Sosyal bilimler ise bizim istikametimiz, yönümüz. O bakımdan tüm fakültelerimizin varlığı bizim için çok çok kıymetli. Hiçbiri bir diğerinden daha az önemli değil” ifadelerini kullandı.
Konuşmasına DEÜ Rektörü Prof. Dr. Bayram Yılmaz’ın kısa süre önce Barselona’da Avrupa Bilimler Akademisi (Academia Europaea) üyeliğine kabul edilmesini kutlayarak başlayan Hakan Çelik, DEÜ’den de övgü dolu sözlerle bahsederek, şu ifadeleri kullandı:
“Burada bulunmak benim için büyük bir onur, büyük bir gurur. Türkiye'nin ve bölgemizin köklü üniversitelerinden, büyük başarılar ortaya koyan saygın bir eğitim kurumunda olmaktan büyük bir mutluluk duyuyorum. Sayın Rektör hocamız Barcelona'da çok önemli bir bilimsel ödül aldı ve bu başarı yalnızca kendisi için değil, temsil ettiği üniversite açısından da büyük bir gurur kaynağı.”
“ANA AKIM MEDYA HÂLÂ EN GÜVENİLİR KAYNAK”
Söyleşinin ilk bölümünde medyanın dönüşümüne değinen Hakan Çelik, geleneksel medya araçlarının, sosyal medya araçlarına nazaran hâlâ güvenilirliğini koruduğunu belirterek, “Özellikle Kovid pandemisinden sonra insanlar yüzeylere dokunmama gibi bir alışkanlık kazandı ve bu da hepimizi gazetelerden uzaklaştırdı. Bir de malum dünyada da bir dönüşüm var. Yani bazı gazeteler ve basılı yayın organları da dönüşerek online platformlar aracılığıyla yayın hayatlarına devam ediyorlar. Medyanın bütün dünyada bazı açılardan pek iyi sınav vermediği dönemlerden geçiyoruz. Ama bununla beraber, güvenilir içeriklerin halen büyük bir kısmı ana akım medyada üretiliyor. Sosyal medya, hızlı haber alma açısından yararlı ama gerçeklikleri ne kadar doğru? Hele yapay zekanın kullanılmasıyla birlikte akla hayale gelmeyecek görüntüler görüyoruz. Ana akım medyada ise en azından paylaşanlar belli, dolayısıyla hesap verilebilirlik önemli,” dedi.
Gazze’de yaşanan insanlık dramına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Çelik, Avrupa’nın İslam ülkelerine göre daha sert bir tutum sergilediğine dikkat çekerek, “Belçikalı milletvekilleri, İrlandalılar, İspanyollar… Özellikle İspanya çok kuvvetli bir duruş ortaya koydu. Birçok İslam ülkesinden daha ciddi tepkiler gösterdiler. İspanya Başbakanı bu olayda çok daha ciddi bir duruş sergiledi. Aynı şekilde Fransa’da Macron kabul etmek lazım ki bu konuda biraz daha öne çıkan liderlerden biri oldu. Ama dünyanın gözü önünde kaç kişinin hayatını kaybettiğini bile bilmiyoruz. 70 bin can kaybı deniliyor ancak bu sayıyı 500-600 binlere çıkaranlar da var. Çünkü yıkılan binaların enkazların altında hala insanlar var,” diye konuştu.
“TÜRKİYE, ULUSLARARASI ARENADA YAPICI ROL OYNUYOR”
Türkiye’nin dış politikadaki çok yönlü tutumuna değinen Çelik, ülkenin hem Avrupa hem de Orta Doğu ile güçlü ilişkiler yürüttüğünü belirterek şunları kaydetti:
“Türkiye'nin bazı uluslararası sorunlarda kolaylaştırıcı, bazılarında arabulucu bir rolü var. Bazılarında arabulucu bazılarında da yine bir arabuluculuğa aday olan ülke Türkiye oluyor. En fazla ticareti Avrupa Birliği ile yapıyoruz. Ortadoğu'da hala kulak verilen, sözü dinlenen acaba işte Türkiye ne diyecek? nasıl bir tutum olacak diye merak edilen bir ülke. Bir taraftan tabii çok örgütün üyesi olmak yararlı bir şey. Bir NATO üyesi. İslam İşbirliği Teşkilatı Arap birliğinde gözlemci, İslam Türk devletleri teşkilatının kurucu üyelerinden biri. Son dönemde görüyoruz ki böyle çok boyutlu ve çok kutuplu dış politika argümanları geliştirmek ve bütün cephelerde olmaya çalışmak dünya barışına, küresel dengelere ve Türkiye'nin konumu açısından zaten haritaya baktığımız zaman böyle olması da gerekir. O bakımdan biz her tarafta bütün kesimlerle konuşabilen bir ülke olmamız lazım.”