Sezon başında Gebzespor’a gelmeyi çok istediğini söyleyen Emre Aktaş, “Bu formayı giymekten dolayı çok mutluyum. Amatöründen profesyoneline kadar tüm kategorilerdeki futbolcular, Gebzespor gibi bir markanın yerinin amatör lig olmadığını çok iyi biliyor. Bunun aksini söyleyebilecek bir futbolcu olduğunu düşünmüyorum. Buranın yeri en kötü 2.Lig. Nüfusuyla ve sanayisi ile bana göre rahatlıkla 1.Lig’i de kaldırabilir ve çok da başarılı olacağına inanıyorum. Kendi adıma futbol yaşantımda son günlerime gelirken şampiyonluk yaşamak istiyorum. Burası da benim için en doğru kulüp. Kariyerimde her zaman hedefleri olan takımlarda oynadım. Camiayla, seyirciyle oynamayı seven bir futbolcuyum. Bu nedenle Gebzespor’u tercih ettim” dedi.

GEBZESPOR’A GELİRKEN PARA BENİM İÇİN İKİNCİ PLANDAYDI

Transfer sürecinde para konuşmadığını, tek istediğinin ‘şampiyonluk’ olduğunu belirten Aktaş, “Gebzespor’a gelmeden önce dışarıdaki duyumlarımda buranın başarısını bir kısmın istediği, bir kısmın ise istemediği yönündeydi. Belki kulaktan duyma şeyler, belki de gerçek, bunu bilmiyorum. Buraya geldikten sonra gördüm ki, bu kent kenetlenirse başaramayacağı hiçbir şey yok. Şu ana kadar ki başarımızın en büyük sırrı, herkesin iyi niyetli bir şekilde hedefe inanması. Sezon başında başkanımızla transfer görüşmesi yaparken, para konuşmadım ve tek istediğimin şampiyonluk olduğunu ifade ettim. Gebzespor’a gelirken para benim için ikinci plandaydı. Burası gerçekten şampiyonluğu hak ediyor. A’dan Z’ye eksiksiz bir kulüpteyim. Tesis koşulları, verilen sözlerin tutulması gibi bir futbolcunun isteyeceği her şey burada mevcut. Her türlü imkânın var olduğunu bir kulübün şampiyon olmaması için hiçbir neden yok” ifadelerini kullandı.

TARAFTARIMIZI ARKAMIZA ALDIĞIMIZDA YENEMEYECEĞİZ BİR TAKIM YOK

Gebzespor taraftarı hakkında övgü solu sözler sarf eden Aktaş, “Buraya oyuncular gelirken ya çekinir, ya da çok gelmek ister. Böylesine büyük taraftarın önünde oynamak bazen avantaj, kimi zaman da dezavantaj olabilir. Bazı oyuncular vardır seyircisi baskısını kaldıramaz, bazısı da seyirciyi arkasına alıp iki kişilik oynar. Gebzespor taraftarına söyleyeceğim çok fazla bir şey yok. İşlerini çok iyi yapıyorlar. Desteklerini son düdüğe kadar sürdürmeye devam etsinler. Çünkü birkaç oyuncu dışında genç arkadaşlarımız var. BAL’da şampiyonluğa oynayan takımlar arasında belki de en düşük yaş ortalamasına sahip takımız. Taraftarımızı arkamıza aldığımızda yenemeyeceğiz bir takım yok. Allah’ın izniyle şampiyon olacağız” dedi.

METİN HOCANIN YERİ AYRI

Gebzespor Teknik Direktörü Metin Yıldız’a duyduğu saygı ve sevgiyi dile getiren Emre Aktaş, “Müthiş bir hocamız var. Kariyerimde birçok hocayla çalışmayı Allah nasip etti. Ama Metin hoca benim için karakter kişilik olarak çok ayrı. Aynı şekilde Şerif Hoca… Onlarla çalışmaktan dolayı çok mutluyum” dedi.

BAŞKANIMIZ GEBZESPOR’U SAHİPLENİYOR, SEVİYOR

Kulüp Başkanı Resul Tat’a ayrı bir parantez açan deneyimli golcü, “Yönetimimiz üzerine düşen, yapması gereken her şeyi yapıyor. Başkanımız, tribündeki taraftar kadar Gebzespor’u sahipleniyor, seviyor. İşin maddi tarafını ben bilemem ama gördüğüm şu, şampiyonluğa herkesten daha çok inanmış durumda. Gerçekten çok çalışıyor. Hiçbir futbolcunun maddi ve manevi hiçbir problemi yok. Bunları da eklediğimizde ortaya çıkan sonuç sürpriz olmuyor” dedi.

EN BÜYÜK BAŞARIMIZ; TAKIM OYUNU OYNAMAMIZ

Kazanma alışkanlığı edindiklerini ve başarıdaki en önemli etkenin takım oyunu olduğunu belirten Emre Aktaş, “Buraya gelirken en çok istediğim şey taraftarımızın önünde oynamaktı. Ben geldikten sonra seyircisiz oynama cezaları aldığımız için bundan mahrum kaldık. Sadece 1 kez oynayabildim. Ben atmosferi seven bir oyuncuyum. Kazanma alışkanlığı edindikçe özgüvenimiz de arttı. Liderlik baskı değil, daha da motivasyonumuzu arttırıyor. Takımımızda 1 ya da 2 kişi değil, takım olarak çok iyi oynadığımızı düşünüyorum. İnanılmaz bir uyumumuz var. Kim oynarsa oynasın bu değişmiyor. En büyük başarımız; takım oyunu oynamamız” şeklinde konuştu

HER MAÇA BAKIŞ AÇIM AYNI

Her maça aynı önemi verdiği söyleyen Emre Aktaş, “Ben maçlara hep şu şekilde hazırlandım: Rakibin benim için hiçbir önemi yok. Her maçın karşılığı 3 puan. Hocamız da aynı düşüncelerde. Hocamızın bu bakış açısını çok seviyorum. Her hafta daha önemli. Önümüzdeki hafta kiminle oynayacaksak o maça konsantre oluyorum” dedi.

İNEGÖL KAFKASSPOR MAÇINI KAZANACAĞIZ

Pazar günü takıma katkı sağlamak için oynamaya hazır olduğunu söyleyen Emre Akaş “Talihsiz bir sakatlık sürecinden geçtim. 17 yıllık futbol hayatımda bunu sadece 2 kez yaşadım. Güç olarak tamamen hazır değilim ama İnegöl Kafkasspor maçı bizim için de, camia için de önemli bir maç. Hocamız görev verdiği müddetçe takımımız için, şampiyonluk için ne kadar katkı verebilirsem oynamaya hazırım. Oynamak da istiyorum. İlk 11’de olabilir, oyuna sonradan girmek de olur, fark etmez. İnegöl Kafkasspor maçına iyi hazırlanıyoruz. Pazar günü Allah’ın izniyle kazanacağımızı düşünüyorum. Çünkü takımımıza çok inanıyorum ve güveniyorum” diyerek sözlerini noktaladı.